Ahzap 37 Ayeti, Münafıklar, Zeyd ve Eşi Meselesi

Example HTML page

Ahzap 37 Ayet, Münafıklar, Zeyd ve Eşi Meselesi

Ahzap suresinin ana mesajı, Resulün yaşamı ve Kuran’ın ana ilkesi olan Sonsuz nur olan Yüce Tanrı’nın merhamet ve cömertliğine aykırı yorumlanamaz Nefis penceresi ile yapılan mealler hakikatten uzaktır. Biz açıklamamızı Hz. Muhammed, Ehlibeyt ve Kuran’a göre yapacağız.

Resul’e ilk İkrar verenlerden Zeyd

Zeyd: Arapça “Zâde” uygulamasından gelir. kelime olarak; aşırı, artan, çoğalan, ilave, fazla, erkekler, reddetmek, Allah’dan gayrı onun şeyleri reddeden gibi anlamlara gelir.

İkrar verenlerin ilklerinden Hazreti Zeyd: Zeyd b. Hârise: Asıl adı, Hârise b. Şurâhîl’dir.

Zamanın Mekke’lilerine Köle düşmüş, Hz. Muhammed Mustafa tarafından kölelikten kurtarılmıştır. Resul, Zeyd’e hakkın nazarı ile bakmış, evinde, sofrasında, hayatında kendisi kadar değer vermiştir. Gerçek anne ve babası Zeyd’i almaya geldiklerinde onlarla gitmemiş ve resulü tercih ederek resulün yanında kalmıştır.

Dünya ve İslam yolunda özgür ve hür kişi olarak Nur Muhammed Mustafa’ya ilk inananlardan olmuştur. Hak yolunda köle dünya ve nefsine esir olan kişidir. Nefsinin istek ve arzularından kurtulan ise hür kişidir. Zeyd nefsinin arzularını bırakıp, Allah ve resulü yolunda canı, malı, aşkı mücadele etmiştir.

Zeyd her yerde Muhammed Mustafa ile birliktedir. Hz. Muhammed İslam’ı ilk tebliğ ettiğinde ilk inananlardan olup mücadelede ön safta oldu. Köleler içinde hürriyetin yayılmasını istemeyen Müşriklerin işkencelerine maruz kaldı. Müşrikler Tâifte’de Hz.Muhammed’i taşladığı zaman yine Zeyd bedenini taşlara kalkan yaptı.

Hak yoluna girenler, birbirlerinin velisidir. Yüce Tanrı’nın huzurunda yola girenler hakka yakınlıkları farklı olsa da eşittir ve birbirlerine üstünlükleri yoktur. Hz. Muhammed; Zeyd’e Allah için bakmış, Allah bağı olan, gönül bağı ile ikrar alıp vermiş, evladı, yoldaşı ve dostu olarak kabul etmiştir. Allah ve İslam yolunda birlikte iyiliği emretmiş, kötülükten uzak durmuştur.

Zeyd’in Hz. Muhammed’e yakınlığı dünya evlatlığı değil, din kardeşliği ve dostluğuna dayanan menevi bir yakınlıktır. Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır… Ahzap -5

Zeyd ve Zeynep evliliği

Bir rivayete göre Muhammed Zeyd’i, halasının kızı Zeynep ile evlendirdi. Bir rivayete göre, Ümmü Eymen ile evlendirdi. En yaygın olan görüş işe; Hz. Muhammed’in ö günün Arap geleneklerine göre köle olan Zeyd’i akrabası Zeynep ile evlendirmesidir.

Bir kölenin hür kişi olarak her türlü hakka sahip olması müşrikleri öfkelendirmiş, Hz. Muhammed ve Zeyd hakkında iftira yalan ve karalamalara sebep olmuştur. Müşriklerin iftiraları Uhut savaşı yenilgisinden sonra açığa çıkmış Hendek Savaşı ile zirveye ulaşmıştır. Resule iman eden ve söz verenlerin bazıları Hendek savaşına katılmak istememiş, kaypaklık yaparak savaştan kaçmış, resulün vaadinin yalan olduğunu söylemiş, manevi yolu bırakıp dünyevi isteklerde bulunmuşlardır. Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı” Ahzap -10 ile gözler Allah ve Resulden uzaklaşmış imanlar ise sarsılmıştır. Ahzap suresin; Uhut savaşından sonra imanı sarsılan münafıklık yapan erkek ve kadınların Hendek Savaşında artık açıkça Resule itirazları, karşı çıkışları, dünyevi talepleri ilgili tebliğ olmuştur. Ahzap-37 ayeti de Zeyd ve Eşi’nin münafıklardan uzak durması, resul ve müminlerle olan bir arada yaşama ilkeleri, misak ile İslam’a bağlanma kuralları, itaat edenlerin mükafatları, sözünde durmayanların ise akıbetleri hakkında tebliğ olunmuştur.

Bu surede Zeynep Hz. Muhammed’e olan İlahi aşkına uygun davranmış, kalbinde maraz bulunan iki yüzlülük yapan kadınlardan uzak durara Ahzap 37 ayet Eşini yanında tut” emrine uymuş, bunun karşılığı olarak Hz. Muhammed onu Zeyd gibi manevi şehrine kabul edip hikmet verilenlerden olmasını sağlamıştır. Zeynep, Zeyd’ten rızalık almış, artık bundan sonra önceliği Zeyd değil Hz. Muhammed olmuş, nefsini terk ederek resule ikrar vermiş ve müminlerden olmuştur. Canını ve malını Allah ve Resulü uğruna Zeyd gibi kurban etmiştir.…. Nefsini senin yoluna ve nuruna hibe eden senin ikrarını kabul ettiğin mümin bir kadını da senin korumana verdik öteki müminlere değil…Ahzap-50

Uhut ve Hendek savunma savaşı

Uhut savaşında, okçuları Hz. Muhammed’i dinlemeyerek yerleştikleri Uhut dağının karşısındaki Ayneyn tepesinden savaşı kazandık diye ayrılmış ve müşrikler okçuların terk ettiği yerden gelip arkadan Müslümanlara saldırarak yenilgiye sebep olmuşlardır. Bu savaşta Hz. Muhammed ölümden dönmüş, amcası Hamza şehit olmuş ve Müslümanlar hüsran uğramışlardır.

Hendek savaşında ise Müşrikler Yahudi’leri de yanlarına alarak daha güçlü bir ordu ile saldırmışlardır. Uhut savaşındaki deneyimler nedeni ile Hz. Muhammed Medine çevresine giriş yolları üzerine  hendekler kazdırarak savunma yapmıştır..  Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz. Ahzap -10

Hendek savaşının başlarında Müslümanlar hüsran uğramış, bazıları ise resule karşı gelmiş, bazıları savaştan kaçmış, bazıları da münafıklık-ikiyüzlülük yapmışlardır. İşte orada müminler belaya uğratılarak imtihan edilmişler ve şiddetli bir zelzeleyle sarsılmışlardı.” Ahzap -11 ile resule bağlılıklarında imtihan edilmişlerdir. Mekkeliler ve resulün taraftarlarının bazıları imtihanı vermiş bazıları da münafıklık yapmıştır.

Hani, onlardan bir grup şöyle demişti: “Ey Yesrib(Medine) halkı, duracak yeriniz yok, hemen geri dönün!” İçlerinden bir grup da Peygamber’den izin istiyor: “İnan olsun, evlerimiz kaygı duyulacak durumda.” diyorlardı.” Oysaki evleri kaygı duyulacak durumda değildi; sadece kaçmak istiyorlardı. Ahzap -13

İmanı sarsılan ve sözünden dönen ikiyüzlüler

Ey Peygamber! Allah’tan bildirdiklerimize uymamaktan kork ve küfre batmışlarla münafıklara(iman ve sözünden dönen ikiyüzlülere) boyun eğme!..Ahzap -1  Münafıkların Resüle yaptığı kötülükten dolayı Yüce Tanrı Resul üzerinden münafıkları uyarmakta ve resulün münafıkların eziyetlerine karşı korkmaması gerektiği söylenmektedir. Allah’a dayanıp güven! Vekil olarak Allah yeter.” Azhap-3 ile Yüce Tanrı Resulü desteklemiş ve münafıklık yapanlara ihtiyacı olmadığını bildirmiştir.

“Allah, bir adamın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır. Zıhar yaptığınız (Annem, bacım olsun diye ikrar verdiğiniz manevi) eşlerinizi sizin (dünyevi) anneniz yapmamıştır, (İslam Yolu) evlatlıklarınızı da sizin (Dünyevi) oğullarınız kılmamıştır. Bu konularda söylediğiniz sözler, ağızlarınızın bir lakırdısıdır. Allah, hakkı söyler ve O, gerçek yola kılavuzlar. Ahzap -4 ile resule ikrar veren kadınların dünyevi değil manevi, evlatlıkların da dünyevi değil manevi evlatlık olduğunu bir gönülde ya dünya olur ya da maneviyat olur, ikisi birden olmaz diyerek açıkça söylemiştir. Hem münafıklara hem de özünde eğrilik bulunanları ve onların zan ve iftiralarını lakırdı olarak tarif etmiştir.

Evlatlıklarınızı öz babalarına nispet ederek çağırın! Böyle yapmanız Allah katında adalete daha uygundur. Eğer onların babalarını bilmiyorsanız, o takdirde onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır… Ahzap -5 ve Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildirO, Allah’ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah herşeyi gereğince biliyor. Ahzap-40 ayeti ile Zeyd’de dahil İslam yolunda Resule biar-ikrar veren evlatlıkların din kardeşi ve dostları olarak ulu bir bağ ile bağlandıklarını açıklanmıştır.

Öl ikrar verme, Öl ikrarından dönme

Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. … Ahzap -7 Allah, ruhlar aleminde tüm resul ve nebilerden misak (Söz,Ahit-Biat-İkrar) almış, bu misak’ı dünya yaşamında tekrarlamıştır. Allah ve Resulü’de inananlardan misak almış, Akabe biatı, Medine muhacir-ensar biatı, kadınların biatı gibi birçok biat almıştır. Son biatı ise Gadir Hum biatıdır. Bu ayette Allah münafık ve Müslümanlara tekrar verdikleri biatı hatırlatmıştır.

O resul, müminlere öz benliklerinden daha dost, daha yakındır. Onun eşleri de o müminlerin anneleridir…Ahzap -6. Kadınlar, kuralları olan ve amacı Allah’a ulaşmak ve Resule dost olmak olan bir ikrar ile Resul’e emanet edilmiştir. Resulün tek dünya ve ahiret eşi vardır, oda Hatice-i Kübra’dır. Diğer kadın eşleri yani yoldaşları, dünya ve ahirette anne ve bacı ol dediği kadınlardır. Bu kadınlarla yaşamda, mescitte, (dergahta), mücadelede birlikte olmuş, birlikte hizmet etmiş, birlikte paylaşmışlardır. Bu kadınlar, özel işlerinde ve uyuma zamanında Medine’de ki mescitte ayrı yapılan barakalarda kalmışlardır. Zeyd’in eşi Zeynep’te ikrar ile Resule bağlanan, aşk ile Resul’ün yolunda ömrünü tamamlayan müminlerdendir.

Muhammed’e “Yok eğer Allah’ı, resulünü ve âhiret yurdunu istiyorsanız…”Ahzep-29 amacı olan biat-ikrar günümüzde Ehlibeyt ocaklarında ve bazı tarikatlarda hala devam etmektedir. Eşler yani karı-kocalar birbirlerinden rızalık alıp Ehlibeyt ocakları veya tekelerine gelir ve yol ulularına ikrar verip, biat ederek Hak yoluna girerler. Bu bir cem veya erkan ibadeti ile yapılır. Bazı çiftler ise bu ikrar ibadetinde kurban veya lokma ile gelir ve erenlerin huzurunda ikrar veririler. Bu ikrar “Öl ikrar verme, Öl ikrarından dönme. Gelenin malı, dönenin canı” sözü, ahdi veya mısakı ile tamamlanır.  İkrar verenler; “Ya Muhammed bundan sonra canımız, malımız, ruhumuz ile senin yolundayız. Ölürüz yine de senin yolundan ayrı düşmeyiz” deyip Allah ve Resulünü bağlanırlar. İkrar-biat yolunu lekeleyenler bu dünya da ahiret (sonsuz) yurdunda da yüzü kara akıbeti ise berbattır.

İkra-biat aynı zamanda yol evliliği, yani tarikat evliliğini ifade eden manevi birlikteliğidir. Yola girenler birbirlerinin kardeşi ve velisidir. Cem ve erkan ibadetinde karı koça birbirlerine karım veya kocam diye hitap edemez. . Karı kocalar bu ibadette, dergahta, cem evinde yani İslam yolunda birbirlerine bacı kardeş diye hitap ederler.

Resule ikrar veren bazı kadınlar Uhut savaşından sonra “Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız…Ahza-28 dünyevi taleplerde bulunmuş … haydi gelin size Hak yolundan ayrılma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım.” Ahzap -28 ayeti ile uyarı almışlardır. Bazı kadınlar ise Ey resul hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır. Ahzap -30 ile Resule karşı edepsizlik yapmış, dünyevi istek ve taleplerde bulunmuş bazı kadınlar Ey resul hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maraz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin. Ahzap -32 ile ahitlerinde durmamışlardır. Bazı kadınlar ise ikrarlarında durmuş Sizden kim, Allah’a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır. Ahzap –31ayeti ile mükafatlandırılmıştır.

Resul hanımları; Resul dostları, resul kadınları, resulün akrabaları, mümin eşleri ve hicret edenleri tarif eden resule ikrar veren kadınlardır. Büyük savaşı kazanıp nefsini ıslah eden, Eline, beline, diline sahip ve Emin kişi olan Hz. Muhammed Mustafa’ya, inanmış kadınlar emanet edilmiştir. O iki cihan serveri “Ve Allah’ın izniyle bir davetçi, ışık saçan bir kandil olarak”… Ahzap-46 nur olan Resul ise kadınlara yaşamında, yolunda ve dergahında yer vererek emanete sahip çıkmış ve kadınların ezilmesine, sömürülmesine, istismar edilmesine engel olarak Yüce Tanrı’nın lütuflarının yolunu açmıştır. Bunu yaparken de çok üzülmüş, itiraz edilmiş, iftiraya ve suçlamaya uğramıştır.

Arap cahiliye döneminde zina açıkça yapılan bir uygulama idi. Zina yapan kadınlar, doğan çocuklarının babası olarak kimi işaret ediyorsa o çocuk o kişinin babası olarak kabul ediliyordu. Zinadan doğan bu çocukların ise diri diri gömüldüğü olurdu. Kadının şeytanlaştırıldığı, sadece cinsellikleri ile bakıldığı karanlık bir dönemdi. Hz. Muhammed yaşamında kadınlara erkekler ile birlikte yer verdi. Kadın ve erkek köleliğine karşı başlattığı her kulun yüce Tanrı’nın nurundan oldukları ve güzel ahlaklı olurlarsa Allah’a varacaklarını, resule dost olacaklarını yaşamında uyguladı. Bu durum kadını yok sayan müşrikler içinde itiraz konusu oluyordu. Ayrıca Medine’de geleneklere göre hareket edenler de kadınların böyle itibar görmesini ve yaşamda ön safta özgür bireyler olmasını istemiyordu. Müşrikler, kadınların bu uyanışının kendi aileleri içinde ve yönettikleri toplum içinde yayılmasını istemiyorlardı. Bunun için iftiralar attılar, uydurma hadisler uydurdular, meallerde kuranın Ahlak ve sevgi ilkelerini çiğneyip kendi saltanatlarına uyacak mealler ile din yarattılar.

Ahzap-37 Yaşar Nuri Öztürk meali

Hani sen Allah’ın nimetlendirdiği, senin de lütufta bulunduğun kişiye “Eşini yanında tut, Allah’tan kork!” diyordun ama, Allah’ın açıklayacağı birşeyi de içinde saklıyordun; insanlardan çekiniyordun. Oysaki kendisinden korkmana Allah daha layıktır. Zeyd o kadından ilişiğini kesince onu sana nikahladık ki, evlatlıkları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde, müminler için o kadınlarla evlenmede bir güçlük olmasın. Zaten Allah’ın emri yerine getirilmiştir. . Ahzap -37 Yaşar Nuri Öztürk meali

Azhap – 37 İsmail Dinçer meali

Sen o kimselere; onların üzerinde Allah’ın sıfatları olduğunu, onların o sıfatlarla kavrandığını, seninle aynı yolda olanlara fenalara düşmekten sakınmayı ve Allah’a ortak koşmamayı açıklamıştın. Sen Allah’ın hakikatlerini açıklayamıyor içinde saklıyor ve insanlardan çekiniyordun ve böylece onlara çekinerek de olsa Allah’ın hakikatlerini anlamalarını, o anlayışlarını arttırmalarını onlara tavsiye etmiştin. Bizi anlamak için seninle aynı yolda olanlar, hakikatleri anlamak için gayretlidirler, isteklidirler. Müminlerde tereddüt yoktur. Aynı yolda olanlar, onlar varlığın işleyiş ve oluşunu anlama hakkında bir yücelik içindedirler, hakikatleri anlamak için isteklidirler ve tüm varlığın işleyişinde fâil olanın Allah olduğunu bilirler.. Ahzap – 37 İsmail Dinçer meali

Azhap-37 Gazi Özdemir meali

Hani Allah’ın nimet verdiği ve Senin de iyilikte bulunduğun kişiye diyordun ki; “Sevdiğinden ayrılma, onu yanında sıkıca tut ve Allah’a karşı takva sahibi ol. Allah’ın da Senin beklentin paralelinde olan aşırı durumdaki (zeydune – ziyadesiyle olan) isteğini açıklamaya çekiniyor ve içinde gizliyorsun. Çünkü Sen, gerçekte korkman gereken Allah’tan korkacağına, kamuoyu baskısından korkuyorsun”. İşte Biz bu gençleri, Allah’ın da bu güçlü arzularını /sevgilerini onaylaması sonucu evlendirdik ve böylece de birbirini severek evlenilme konusunda, evleneceklere danışılmama ve sevgilerini önemsememe şeklindeki geleneksel bir engelin kaldırılmasında Müminlere örnek olmalarını istedik. Sonuçta Allah’ın buyruğu yerine getirilmiş de oldu”. Ahzap -37 Gazi Özdemir meali

Elmalılı Hamdi Yazır Meali (orijinal)

Hem hatırla o vakıt ki o kendisine hem Allahın in’am ettiği hem senin in’am ettiğin kimseye: «zevceni kendine sıkı tut ve Allahdan kork» diyordun da nefsinde Allahın açacağı şeyi gizliyordun, nâsı sayıyordun, halbuki Allah, kendisini saymana daha gerekti, sonra vaktâ ki Zeyd, o kadından ilişiğini kesti biz onu sana tezvic eyledik tâ ki oğullukların ilişiği kestikleri zevcelerinde mü’minlere bir darlık olmasın, Allahın emri de fi’le çıkarılmış bulunuyor. Ahzap -37 Elmalılı Hamdi Yazır Meali (orijinal)

Yaşar Nuri Öztürk meali üzerinden ayetin şeriat ve tarikat manasını yani kural ve aşk manası şöyledir.

Ahzap-37 genişletilmiş meali

Hani sen Allah’ın ,”… O, odur ki sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın… Ahzap-43 ve Sizi onların yerlerine-yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız bir toprağa mirasçı kıldı…..” Ahzap -27 ile nimetlendirdiği senin de lütufta bulunduğun kişiye “Eşini yanında tur, Münafıklardan (Münafıklarla, kalplerinde maraz olanlar şöyle diyorlardı: “Allah ve resulü bize, bir aldanışdan başka bir şey vaat etmemiş.” Ahzap -12 ve Ey resul hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa…Ahzap-30 uzak tut, “Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. … Ahzap –“7 ikrarını hatırla Allah’a hata yapmaktan kork!” diyordun (Ey Peygamber! Allah’tan uzaklaşmaya kork ve küfre batmışlarla münafıklara boyun eğme! Kuşkusuz, Allah Alîm, ve Hakîm’dir. Azhap-1 ve İnkârcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma; Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter. Ahzap-48uyarıyordun ama, Allah’ın “Yok eğer Allah’ı, resulünü ve âhiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah sizin güzel düşünüp güzel hareket edenlerinize büyük bir ödül hazırlamıştır.” Ahzap -29 ve “Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır.” Ahzap -30, Sizden kim, Allah’a ve resulüne itaat eder, (ikrarına biatına uyarsa) iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır. Ahzap -31” Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maraz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin”. Ahzap –32 açıklayacağı ikrara uyan ve uymayan kadınların ödül ve cezalarını içeren ayeti içinde onları üzmemek için saklıyordun Ey Resul, yolunda olanlara şöyle söyle: “Eğer şu iğreti dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, haydi gelin size Hak yolundan ayrılma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle serbest bırakayım.” Ahzap -28” ve onlar istiyorlarsa ikrarlarında serbest bırakıp Hak yolundan ayıracağını onlara söylemiyordun.; Münafıklar ve müşriklerin iftira ve dedikodularından çekiniyordun. Oysaki kendisinin emirlerinden uzaklaşmaya korkmak Allah daha layıktır uyarısını münafıklara yapmıyordunZeyd o kadından ilişiğini yani eşinden rızalık alıp eşinin itirazını kesince onu sana Allah yolunda ikrar veren kadınlardan olarak Zeyd’ten sonra biatını kabul ettik ve sana Zeyd gibi Allah yolunda evlat ve dost kıldık. Muhammedin yol evlatlıkları, eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde, yani rızalık alıp ile boşandıklarında, müminler için o kadınlarla evlenmede sorun olmasın veya Allah ve Resulünün yoluna girmek istediklerinde eşlerinden rızalık alsınlar veya mümin erkek ve kadınların birbirleri ile yaşamdaki ilişkilerinde rızalık ve müminlik vasıfları ile sürdürsünler ki İkiyüzlüler, kalplerinde maraz bulunanlar, şehirde çirkin haberler yayanlar. Azhap-60” tarafından bir güçlük (Sorun) olmasın. “Mümin erkeklerle mümin kadınları, yapmadıkları bir şeyden dolayı rahatsız edenler, bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.” Azhap-58 iftiralarının önüne geçilsin. Zeyd ve Eşi resulün uyarısına uyup Münafıklarla, kalplerinde maraz olanlardan uzak durup  “Eşini yanında tut” emri yerine getirilmiştir (Allah ve resulü bir işte hüküm verdiklerinde, inanmış bir erkekle inanmış bir kadının, işlerini kendi isteklerine göre belirleme hakları yoktur. Allah’a ve resulüne isyan eden, açık bir sapıklığa batıp gitmiş demektir. Ahzap -37)

Ahzap-37 Son meali

Hani sen Allah’ın nimetlendirdiği, senin de lütufta bulunduğun kişiye “Eşini yanında tut, kalbinde maraz bulunan kadınlardan uzak tut, diyordun, Allah’ın sana açıkladığı ve senin de açıklaman gereken; münafıklarla ilgili ayetleri içinde saklıyordun; iftira eden ikiyüzlülerden çekiniyordun. Oysaki Allah’tan uzaklaşmaya kork! ve küfre batmışlarla münafıklara boyun eğme. Zeyd o kadının rızalığını alıp, eşinin itirazını yerine getirince onu Zeyd gibi Allah’a âhiret yurduna ulaşması için sana aşk ile misakını aldık ki yol evlatlıklarına örnek olsun. Resulün yolu olan Rızalık, müminlerin evlenmesini ve birlikte yaşamını kolaylasın ve müminleri korusun. Böylece çirkin haberler yapanların güçleri olmasın. Zaten o kişi, Allah’ın Eşini yanında tut emri yerine getirilmiştir. Ahzap -37

Example HTML page
31 More posts in İnanç category
Recommended for you
Hacı Bektaş-ı Veli dergahı ve dergahta yaşayan İslam

Hacı Bektaş-ı Veli dergahı ve dergahta yaşayan İslam Hacı Bektaş, doğumundan altı ay geçince şehadet parmağını kaldırır “Eşhedu...